Kök Hücre Tedavisi

Estetik ve plastik cerrahi açısından kök hücre uygulamaları iki ana grupta değerlendiriliyor. Bunlardan birincisi estetik uygulamalar. Kök hücre uygulamaları, özellikle derinin gençleştirilmesi aşamasında önemli potansiyele sahip.

Kök hücreyle zenginleştirilmiş yağ enjeksiyonu uygulamaları, yüz ve el cildinin yaşlı görüntüsünün giderilmesinde son derece etkin bir tedavi yöntemi. Hastanın kendi dokularının kullanılması da hastayı alerji ve benzeri pek çok yan etkiden uzaklatırıyor. Dolgu ve benzeri maddelerde kalıcı etkiler sağlanamıyor, ancak kişinin kendi dokularıyla hem kalıcı, hem de miktar olarak kıyaşlandığında çok daha etkili sonuçlara ulaşılabiliyor.

Yaşlanmış bölgeyi yeniliyor

Kişinin kendi dokularından elde edilen kök hücreler, cildi ve yaşlanmış bölgeleri yenilemeye imkan sağlıyor. Bu tedavi 3 aşamada gerçekleşiyor. Öncelikle kişinin kendisinden biyopsi ya da liposuction yöntemiyle yağ dokuları alınıyor. Bu dokulardan elde edilen yenileyici hücreler çeşitli işlemlerden geçirilerek rafine ediliyor ve konsantre hale getiriliyor. Yenileyici hücreler tek başlarına ya da doğal kokteyller kullanılarak hastanın ihtiyacına göre uygun bölgelere enjekte ediliyor.

Kapanmayan yaralar için umut

İkinci uygulama alanı olan kapanmayan yaralar, kanlanma bozukluğu ya da radyoterapi uygulamalarına bağlı deri ve derialtı dokusu değişikliklerinin olduğu bir grup hastalık. Kök hücre uygulamaları, bu zor klinik sorunlar için ilham verici sonuçlar ortaya koyuyor. Hastanın kendi dokularından elde edilen yenileyici hücreler, kozmetik alanında da kullanılabiliyor. Bu hücreler, cildi ve yaşlanmış bölgeleri yenilemeye imkan saglıyor.

Bu tedavi 3 aşamada gerçekleşiyor. Kişinin kendi dokularından biyopsi ya da liposuction yöntemiyle yağ dokuları alınıyor. Bu dokulardan elde edilen yenileyici hücreler, çeşitli işlemlerden geçirilerek rafine ediliyor ve konsantre hale getiriliyor. Yenileyici hücreler tek başlarına ya da doğal kokteyller kullanılarak hastanın ihtiyacına göre uygun bölgelere enjekte edilir.

Yüz ve vücut dolgusu (Anti-aging)

İmplant gibi doğal olmayan ürünlerle yapılan dolgularda, dolgunun vücut tarafından geri emilim oranı %70’e varabiliyor. Ancak kişinin kendi vücudundan alınan yenileyici hücrelerin kullanımıyla yapılan dolgular sayesinde bu sorun en aza indirgenerek yapaylıktan uzak ve daha kalıcı bir görüntüye ulaşılabiliyor. Dolayısıyla sürekli tekrarlanan operasyonlar yerine, yenileştirici hücrelerle bir defa yapılan
enjeksiyonlar yeterli oluyor.

Yara ve ciltteki izlerin tedavisi

Kişinin kendi vücudundan elde edilen yenileyici hücreler, vücut ve yüzdeki yaralar ile izlerin tedavisinde de kullanılıyor. Tedavi sonrası alerjik reaksiyon görülme riski de düşük. Uygulanan tedavi sonrası deforme olan bölge, kaybettiği doğal yapısına tekrar kavuşabiliyor.

Meme rekonstrüksiyonu

Meme kanseri, kadınlarda en sık görülen kanserlerin başında geliyor. Genelde hastanın meme, meme altındaki kanserli doku ve lenf bezlerinin alınmasıyla sonuçlanan süreçlerde, artık yenileyici hücreler kullanılarak meme rekonstrüksiyonu işlemi yapılabiliyor.

Yanık tedavileri

3. dereceden yanıklar, estetik cerrahinin karşılaştığı en zorlu durumlardan biri. Liv Hospital Rejeneratif Tıp, Kök Hücre Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde, kronik yanık dokularının yerine hastanın sağlıklı bir görünüme kavuşmasını sağlamak için yenileyici hücre yapılıyor.